Anna Maria Beylunioğlu Atlı
Ölen Canlar Kadar Ödeme Yapacağız

Prof. Dr. Nüzhet Türker
Üzerimize bir karabasan gibi çöktü; ölen canlar kadar ödeme yapacağız...
Ayşe teyze ağılındaki Sarı Kız’ı kurtaramadı. Diğer canlar gibi ürkmüştü, dışarıya çıkmamak için direndi. Yeri göğü kızıla boyayan alevler Ayşe teyzenin kollarını alazlamaya başladı, alevler ağılı yuttu.
Songül geçen sene göçten hemen önce doğmuştu, alımlı bir körpeydi. O sene hastalık sarmıştı sürüyü. Körpelerin akciğerleri sönüyor, ilaçlar, iğneler fayda etmiyordu. Songül doğan son körpeydi. Arabanın ön koltuğunda göçe katıldı. Annesini arıyordu. Akşam sürü obaya vardığında, Songül fırladı, annesi onu taa uzaktan görmüştü. Anne sütü, anne sıcaklığı. Songül’ün karnı doydu, mutluydu.
Şanslı göç günü doğdu, yetim bir körpe. Gece çadırın içinde koynumuza aldık. Biberonla besledik ve Şanslı hayata tutundu.
Yaşlı kadın bağırdı, Ceylannnn. Gök rengi bir keçi sürünün içinde kulaklarını dikti: “Beni mi çağırıyorsun?”
Üzerimize bir karabasan gibi çöktü; ölen canlar kadar ödeme yapacağız...