top of page
Hummus Plate

SLOW FOOD ANTAKYA

Antakya 650 Çeşidiyle Dünyanın En Zengin Mutfağına Sahip Olduğunu Kanıtladı.

Antakya; Pagan, Hıristiyan, Musevi ve Müslüman gelenekleriyle adeta mozaik oluşturan, asırlardır çok dinli sosyal ve kültürel yapıyı yaşatan bir kenttir. Antakya; kültür mirası olan birliktelik ve hoşgörü kavramlarını lezzetlerinde de harmanlayarak kendisini dünyaya tanıtan kent olmakla birlikte, Ortadoğu Mutfağının zenginliklerini de gözler önüne sermiştir. Antakya Mutfağı; 650 çeşit lezzetiyle dünyanın en zengin mutfağı olup, yemek kültürüyle ulusal ve uluslararası alanda en ön sıralarda yer alır.

Antakya’nın en eski bilinen tarihi 8500 yıldır. Birçok uygarlık burada yaşamış olup, Anadolu’daki ilk havra burada açılmış, yine ilk mağara kilisesi burada yapılmış. Anadolu’daki ilk cami olan Habib-i Neccar Antakya'da yapılmış. Antakya; 3 semavi din ile 6 mezhebin bir arada yaşadığı ve bu zaman içerisinde ne din ne de mezhep kavgası yaşanmayan dünyanın ender şehirlerinden biri. Dünyanın en çok ihtiyacı olan şey Antakya’da mevcut. Burada insanlar birbirlerine sevgiyle, barış duygusuyla ve hoşgörü ile bakabiliyor. Anadolu ile Ortadoğu arasında merkez görevi üstlenen bu şehre her gelen yeni bir lezzet getirmiş ve bu da çok zengin bir mutfağın ortaya çıkmasına neden olmuş. Osmanlı, Fransız ve Arap mutfağının da izlerini taşıyan Antakya; tatlısından tuzlusuna çok çeşitli lezzeti mutfağında barındırıyor. Asırlara dayanan köklü geçmişi ve bu geçmişte yer alan kültürlerin kaynaşmasından doğan lezzetler, Antakya’nın mutfak zenginliğini oluşturuyor. Meze çeşitleriyle, ara sıcaklarıyla, ana yemek menüsüyle, vazgeçilmez geleneksel kahvaltı kültürüyle bir bütün olarak Antakya’nın mutfak zenginliği gerçekten dillere destandır. Antakya Mutfağının en önemlileri; bulgur, et, baharat, nar ekşisi, turşu, domates ve biber salçası ile tuzlu yoğurttur. Antakya’da her mevsim bol sebze ve meyve bulunur. Genellikle yaz aylarında domates, patlıcan, biber vb. sebzeler kurutulur.

WhatsApp Image 2021-03-02 at 11.15.19.jp

Bulgur, çökelek, peynir çeşitleri, tuzlu yoğurt hazırlanıp kış için saklanır. Özellikle çökeleğin katıklı ekmeği, börekleri ve salatası yapılır. Künefe peyniri ise Antakya Mutfağına has künefe yapımında kullanılan özel bir peynirdir. Kebapların ve sulu yemeklerin önemli bir yer tuttuğu Antakya Mutfağındaki yemeklerin lezzetini; baharat, acı ve ekşi belirler. Dağlarda, kırlarda kendi kendine yetişen; ebe gümeci, nane, maydanoz, zahter gibi şifalı bitkiler sürekli kullanılır. Antakya’da bulgurla yapılan yemekler oldukça fazla ve çeşitlidir. Oruk ile birlikte sunulan ekşi aşı, yoğurt aşı; Antakya Mutfağının ünlü ve emek isteyen özel yemekleridir. Çiğ köfte ise bu yörede kavrulmuş kıyma ile birlikte yenir. Yöredeki soğuk mezelerin de lezzeti ve zenginliği dillere destandır. Antakya Mutfağının en önemli tatlılarının başında künefe gelir. Bayramlarda ve özel günlerde ise kömbe, mamul, kerebiç yapılır.

Antakya’da sabah kahvaltısı, insanları zenginliği ve farklılıklarıyla şaşırtır. Kahvaltı sofrasının kralı, zahter salatasıdır. Sıkma peynir, testi(carra)peyniri, sünme peynir, lavaş peynir(toprak-çörek otlu),kaynatılmış peynir, çörek otlu peynir sarması, kuşbaşı peyniri, örgü peyniri, dil peyniri, tuzsuz künefelik peynir, peynir kızartması(toprak kapta sunumu ile), halhalı zeytin, savrani, sarı haşebi, karamani, attun gibi zeytin çeşitleri, zeytin salatası, çökelek salatası, Hatay püren balı, turunç reçeli, ceviz reçeli, kebbet reçeli, yeşil zeytin reçeli, biber reçeli, katıklı ekmek, biberli ekmek, kaytaz böreği, semirsek, külçe, tandır ekmeği, çökelekli saç ekmeği, tuzlu yoğurt, küflü çökelek(sürk) zahterli çökelek, kahvaltılık öğütülmüş zahter-zeytinyağı ile, humus, bakla ezmesi, zahter(kekik)salatası, cevizli biber, Antakya sıkma nar suyu, dut şurubu, limon-portakal şurubu yer alır.

Antakya bir lezzet durağıdır. Dillere destan farklı lezzetleri tatmak istiyorsanız mutlaka bu coğrafi bölgeden geçmeli, hatta Hatay’da bir sofraya konuk olmalısınız. Merak etmeyin; Antakyalılar, sonsuz insan sevgisi ve konuk severliğiyle sizi sarıp sarmalar ve dillerine pelesenk ettikleri “ BAŞ TACISINIZ!” derler… 

28 Temmuz 2020: Slow Food ANTAKYA Kuruldu.  

Her ay bir etkinlik yapmak, Ark of Taste ürünü önermek ve geliştirmek, Yeryüzü pazarı / SF köyü oluşturmak üzere 3 konuyu belirleyerek çalışmayı taahhüt ettik.  Fast-food tüketimine tepki olarak İtalya’da 1986’da kurulan örgütün amacı; her ülkenin kendi yerel mutfağını ve yerel ürünlerini kullanmasını yaygınlaştırmaktır.1600 birliği, 100 bin üyesi, 1 milyon destekçisi ile 170 ülkede faaliyet gösteren örgütün merkezi İtalya’dadır. Temel amacı yerel mutfak kültürlerini tekrar canlandırmak olan SF Örgütü’nün hedefi; Fast-food tüketiminin zararları hakkında farkındalık yaratmak, Organik tarımı teşvik etmek, Aile çiftliklerini ve küçük üreticileri desteklemek, İnsanların damak tadını geliştirmek üzere eğitimler vermek, Tohum bankaları oluşturarak her ülkedeki yerel türleri korumak, Bitkilerin genetiğiyle oynanmasına karşı hükümetleri ikna etmektir. Kar amacı gütmeyen bir hareket olan SF Hareketi; gıdanın “İYİ, TEMİZ ve ADİL” olmasıyla ilgili 3 boyuta dayalı olan bir kalite kavramı önerir.

 

20 Ağustos 2020: Slow Food Antakya Topluluğu'ndan Bağbozumu Şenlikleri 

Tarihi İpekyolu üzerinde bulunan yaklaşık 200 dönümlük alana sahip Antioche Bağları’nda bir etkinlik organize ettik. Hellenistik ve Roma dönemlerinin en görkemli kenti Antakya’dır.

Antik çağda üzüm ve bağların koruyucu tanrısı olan Dionysos adına düzenlenen bağbozumu şenlikleri; aynı zamanda bereketi, çoğalmayı, birlikte olmayı, coşkuyu da kutlamak için yapılırdı. Dionysos'un Roma mitolojindeki adı da bitki büyütme, bereket ve tiyatro tanrısı olan “Bacchus’tur. Toprağa olan sevgimizi ifade etmek üzere geldiğimiz Antioche Bağları’nda üzüm hasadı yaptık. Barburi; özellikle Antakya’da yetişen, antik çağlardan bugüne kadar gelen bir kırmızı üzüm çeşididir. Ayrıca Samandağ ve Yayladağı civarında olmak üzere, çok az sayıda; sadece dağlık ve izole bölgelerde üreyen ve çok değerli bir üzüm cinsi olan Barburi’yi yeni nesle daha yakından tanıtabildiğimiz için mutluyuz.

 

31 Ağustos 2020: Biber Hasadı 

SF Antakya Topluluğu olarak Altınözü/ Tokaçlı mahallesinde biber hasadı yaptık. Hasat sonrasında, bazı işlemlerden geçirilen biberle yapılan çeşitli yiyecekleri konuklara sunduk.Bu yörenin biberi; lezzetli, etli oldukça büyük ve acıdır. Başlangıçta koyu yeşil olan biberler olgunlaştıkça kırmızılaşır. Hem sofrada hem de salça ve pul biber yapımında, ayrıca bizim “kleyde” olarak adlandırdığımız şekilde kurutularak  kullanılır. Burada yetişen biberler işlenmemiş, ilaçsız, geleneksel tür olduğundan, kalitesini korumak amacıyla tohumu alınarak nesli devam ettirilmelidir. Bu tohumları üreticiyle paylaşmalı, onlara tohumun geleneksel olduğunu, mevsim sonunda yine neslin devamı için tohum saklaması gerektiğini anlatmalıyız. Geleneksel tohumlarımızı ancak bu şekilde kaybetmeden koruyabiliriz

5 Ekim 2020: “Halhalı Zeytin” Hasadı  

SF Antakya Topluluğu olarak Defne Kadın Kooperatifi Üyeleri ile Halhalı Zeytin hasadı yaptık. Antakya, Altınözü ve Yayladağı ilçesinde yükseklerde yetiştirilen Halhalı zeytin, kendine özgü muhteşem bir aromaya sahiptir. Hatay’da yaklaşık 1 milyon civarında halhalı zeytini ağacı bulunmakta. Ancak Halhalı başta olmak üzere Hatay’ın özgün zeytin çeşitlerini daha fazla yaygınlaştırmak gerekir. Hasat sonrasında zeytin kırma ve tatlandırma işlemlerini gerçekleştirip, zeytin ve zeytinyağı hazırlanmış yiyeceklerin bulunduğu bir sofra kurduk.

 

19 Ekim 2020: SF Antakya Topluluğu'nun Ekim Ayı Etkinliği Nar Ekşisi Oldu

SF Antakya Topluluğu ve Samandağ Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi üyeleri, nar hasadı ve nar ekşisi yaptık. Nar ekşisini; Hicaz narı ve Katırbaşı narlarla ve geleneksel yöntemler ile içerisine hiçbir katkı veya kimyasal madde koymadan üretiyoruz. Nar ekşisinin mutfağımızda çok önemli bir yeri vardır. Sarmiçi( kısır) dolma ve sarmaların, mezelerin olmazsa olmazıdır. Geleneksel mutfağımızın ve yerel ürünlerimizin korunması, çocuklarımızın güvenli, iyi, sağlıklı, doğal gıdalarla beslenmesi için slow food hareketine sahip çıkmalıyız.

 

SF ANTAKYA LİDERİ KENAN YURTTAGÜL

bottom of page